25 HAZİRAN 1950 KORE SAVAŞI’NIN BAŞLAMASI                                               

25 HAZİRAN 1950 KORE SAVAŞI’NIN BAŞLAMASI                                               

 

KORE SAVAŞI

Kuzey ve Güney Kore arasında 1950-1953 yılları arasında gerçekleşen ve toplamda üç milyon civarında insanın hayatına mal olan savaştır. Kuzey Kore Çin Halk Cumhuriyeti ve Sovyetler Birliği, Güney Kore ise Amerika Birleşik Devletleri ve müttefikleri tarafından desteklenmiştir.  Destekleyen ülkelerin savaşa fiilen katılmasıyla Kore Savaşı uluslararası bir çatışma mahiyetini almıştır. Savaşa Türk askerleri de katılmıştır.

Bu savaş II. Dünya Savaşı’ndan sonra başlayan Soğuk Savaş döneminin ilk sıcak çatışmalarından birisidir. Temel sebebi Sovyetler Birliği ile ABD arasındaki güç ve nüfuz çatışmasıdır. Savaştan sonra Kore’nin Kuzey ve Güney olarak ikiye bölünmüş hali devam etmiştir. Bu durum günümüzde hala sürmektedir.

SAVAŞIN SEBEPLERİ

  1. Dünya Savaşında müttefik olan ABD ve Sovyetler Birliği, 1945 sonrasında hızla rakip devletler haline geldiler. Kore’nin birleşik ve bağımsız bir devlet olması yönündeki çabalar sonuç vermedi. 1948 yılında 38. enlemin kuzeyindeki topraklarda Sovyetler Birliği yanlısı, güneyindeki topraklarda ise ABD yanlısı iki farklı devlet kuruldu. İki devlet birbirini tanımadı ve meşru Kore devletinin kendilerinin olduğunu iddia ettiler. Kuzey ve Güney arasında sınır çatışmaları çıktı ama bunlar 1950’ye kadar büyük bir savaşa dönüşmedi.

Kuzey Kore, Sovyetler Birliği’nin desteğiyle Güney’e göre daha güçlü bir ordu kurdu. 1949’da Çin’deki iç savaşı komünistlerin kazanması ve yönetimi ele geçirmeleriyle bölgede Sovyetler Birliği’nin etkisi artmıştı. Kuzey Kore lideri Kim İl-song ve Sovyetler Birliği lideri Stalin, güçlü bir saldırıyla, ABD’nin müdahalesine fırsat tanınmadan güneyi hızlı bir biçimde ele geçirerek, tüm ülkede hakimiyet kurmayı planlıyordu.

SAVAŞIN BAŞLAMASI

Kuzey Kore orduları 25 Haziran 1950’de 38. enlemi aşarak güçlü ve ani bir saldırı başlattı. Kuzey hem asker sayısı hem de silah gücü açısından Güney’den oldukça üstündü. Güney Kore orduları saldırılara karşı koyamadı ve geri çekildi. Ama yine de Kuzey Kore, Güney’i kısa sürede teslim alma ve tüm topraklarda hakimiyet sağlama hedefine ulaşamadı. Yarımadanın ucunda küçük bir bölge Güney ordularının elinde kaldı.

Kuzey Kore’nin saldırısı üzerine Amerika Birleşik Devletleri hemen Güney’e silah ve cephane yardımı vermeye başladı. Ayrıca Birleşmiş Milletleri toplantıya çağırdı. Birleşmiş Milletler Güney Kore’ye askeri yardım edilmesini öngören bir kararı kabul etti (27 Haziran 1950).

Amerika Birleşik Devletleri öncülüğünde bir Birleşmiş Milletler (BM) Gücü oluşturuldu. Bu Güce ABD’nin dışında İngiltere, Fransa, Kanada, Avustralya, Belçika, Kolombiya, Etiyopya, Yunanistan, Lüksemburg, Hollanda, Yeni Zelanda, Filipinler, Tayland, Güney Afrika ve Türkiye askeri destek verdi.

ABD’li General MacArthur komutasındaki BM Gücü hızlı bir biçimde Kuzey Kore ordularını geri püskürttü. BM Gücünün ilerlemesini 38. paralelde durdurmadı. Tüm Kore topraklarını ele geçirmek için Kuzey topraklarında harekata devam etti. Kısa sürede Çin sınırına ulaştı.

ÇİN’İN SAVAŞA MÜDAHİL OLMASI

Çin başlangıçta Kore Savaşı’na oldukça mesafeliydi. İç savaş yeni bitmişti. Ancak Kore yarımadasının tamamen ABD nüfuzuna girecek olma ihtimali Çin’i harekete geçirdi.
25 Ekim 1950’de 250 bin civarında Çin askeri Çin’le Kore’yi ayıran Yalu Nehrini aşarak BM Gücüne (Toplam sayısı 200 bin) saldırdı. Savaş tekrar Kuzey’in lehine dönmüştü. BM Güçleri 38. Paralelin altına kadar geriledi. Seul Kuzey kuvvetlerinin eline geçti.

Toparlanan ve takviye güçlerle desteklenen BM Gücü 1951 ilkbaharında karşı saldırıya geçerek Seul’u ve 38. enleme kadar olan toprakları geri aldı. Bu tarihten sonra 1953’teki ateşkese kadar Kuzey ve Güney güçleri arasındaki güç dengesi büyük ölçüde korundu. Sınır 38. enlem civarında oluştu.

KORE SAVAŞINDA TÜRK ASKERİ

Sovyet tehdidine karşı Batı ülkeleri 1949’da NATO’yu kurdular. Türkiye’de hemen bu birliğe katılmak istedi. ABD Türkiye’nin katılımını desteklese de İngiltere ile Hollanda, Belçika, Danimarka gibi ülkeler buna muhalefet ettiler.

Kore Savaşını NATO’ya katılma konusundaki muhalefeti kırmak için bir fırsat olarak gören Türkiye, BM Gücüne katılmaya karar verdi. Türkiye’nin gönderdiği asker sayısı diğer birçok ülkenin katkısından daha fazladır. İlk gönderilen Türk Tugayı 259’u subay, 395’i astsubay, 22’si memur, 4414’ü erbaş ve er olmak üzere toplam 5090 personelden oluşmaktaydı. BM Gücüne katılan 16 ülke arasında, Türkiye asker sayısı açısından ABD, İngiltere, Kanada, Avustralya ve Filipinler’den sonra en fazla destek gönderen altıncı ülkeydi. Türk Tugayı Tuğgeneral Tahsin Yazıcı tarafından komuta ediliyordu.

Türk Tugayı ABD savaş gemileriyle 1950 yılının Ekim ayı içerisinde Kore’ye ulaştı. Bu tarihlerde BM Güçleri Çinli birliklerin saldırısı karşısında geri çekilme kararı aldı. Türk Tugayı Kore’deki en önemli muharebesini bu geri çekilme sırasında yaşamıştır. Kalabalık Çinli kuvvetler tarafından kuşatılan Türk Tugayı Kunuri’de 26 Kasım – 29 Kasım 1950 tarihleri arasında çok çetin bir savaş vermiştir. Türk Tugayının direnişiyle zaman kazanan BM Güçleri Çinli kuvvetler tarafından kuşatılmadan geri çekilmeyi tamamlamıştır.

Türk Tugayının savaştığı diğer önemli çatışmalar Kumyangjang-Ni Muharebesi (25-27 Ocak 1951), Seul savunması (13-18 Mayıs 1951) ve Vegas Muharebesidir (28-29 Mayıs 1953).

Türk Tugayının en fazla zayiat verdiği muharebeler Kunuri ve Vegas muhabereleridir. Şehit kayıplarının yaklaşık yarısı bu iki muharebede gerçekleşmiştir.

Türk askeri savaş sona erdikten sonra da bir müddet Kore’de kalmaya devam etmiştir. Savaştan sonra Kore’ye 6 Tugay daha gönderilmiş. Son Tugay, 1961 yılında Türkiye’ye geri dönmüş, yerine bölük seviyesinde birlik bırakılmıştır. 1971’de tüm Türk askerleri geri çekilmiştir.

1950-1971 yılları arasında, savaş dahil hayatını kaybeden Türk askeri sayısı 964’dür.(şehit:724, gaiben şehit:166, muharebe dışı hayatını kaybedenler:74)

Türk Tugayı, savaş alanlarında anne ve babasını kaybeden, kimsesiz kalan Koreli çocukların eğitimleri için Seul-Suwan’da, Tugay karargahının bulunduğu yerde, “Ankaraadıyla yatılı bir ilkokul açmıştı. 750 civarında çocuğun eğitim gördüğü bu okul Tugay’ın Türkiye’ye dönmesiyle birlikte kapanmıştır.

Kore Savaşı, Türk ve G.Kore halkı arasında sarsılmaz bir kardeşlik bağı oluşturmuştur. 2002 Dünya Futbol müsabakalarında bu kardeş halkın Türk takımına ilgisi takdire şayandır.

SAVAŞIN SONA ERMESİ

1951 yılının başlarında savaş 38. enlem civarında tıkanmıştı. İki taraf da üstünlük gösterip kesin sonuca gidebilecek bir güç gösteremiyordu. Temmuz 1951’de Kuzey Kore’nin talebi üzerine taraflar arasında ateşkes görüşmeleri başladı. Ateşkes Antlaşması ancak 27 Temmuz 1953’de imzalandı. Bu süre zarfında çatışmalar devam etti. Sonuçta üç yıllık çatışma sonrasında eski sınırlara dönüldü ve 38. paralel Kuzey-Güney arasındaki sınır olarak belirlendi.

KORE SAVAŞININ SONUÇLARI

 

Türk Silahlı Kuvvetlerinin dünyaya açılımı, 1950 yılında Uzak Doğu’da, Kore Savaşı’na katılımı ile başlamıştır.

Kurtuluş Savaşı’ndan beri savaş alanlarına girmemiş olan Türk askeri, Kore Savaşı’nda destansı kahramanlık örnekleri vermiştir. Bu savaş, Türkiye’nin 1952 yılında NATO’ya alınmasında da çok önemli bir rol oynamıştır.

Türk ulusu, vatanı dışında da ciddiyetle savaşabilme azim ve kararlılığını göstererek dünyanın takdir ve itibarını kazanmıştır.

AYLA FİLMİ

Film, Kore Savaşı’nda yaşanan gerçek ve çok dramatik bir hikayeyi beyazperdeye taşımıştır. 1950 yılında savaşta yer alan Süleyman Astsubay savaş meydanında küçük bir kız bulur. 5 yaşındaki bu Koreli kız yetimdir ve nereye gideceğini bilmemektedir. Astsubay kızı yanına alır ve Ayla ismini verir. Birliğin neşesi haline gelen Ayla ile astsubay kısa sürede baba-kız gibi olurlar. Ancak 15 ay sonunda birliğin Türkiye’ye geri dönme kararı çıkar. Ayla’yı bırakıp dönmek istemeyen Süleyman Astsubay her yolu denese de Kore kanunlarını aşamaz. Küçük kızı geride bırakmak zorunda kalan Süleyman ve yetimlere uygulanan sisteme dahil olarak yetimhaneye verilecek olan Ayla son vedalarında tekrar bir araya gelmeye söz verirler.

Ve aradan 60 yıl geçer. O Türk askeri, 85 yaşına geldiğinde, bu küçük kızın nerede olduğunu, yaşayıp yaşamadığını öğrenmek istiyor. Bunun için de Türk Kore Savaşı Gazileri Derneğine, bir umut diyerek adımını atıyor. Elindeki tüm fotoğrafları yanında getiriyor. Tek bildiği ise ona Ayla ismini verdiği. Ankara Okulu öğrencilerinden olduğunu söyleyen bir adam, Türk askerinin okula getirdiği Ayla’yı hatırlıyordur. Bu iletişim sayesinde Ayla bulunuyor. O küçük kız, şimdi 60’larında bir kadın.

60 yıl… Koca bir 60 yılın ardından Süleyman Birbiley, Kore hükûmetinin aracılığıyla ülkeye davet edilir. Beraberinde eşi ve 30 Türk Kore gazisi de vardır. Ayla şimdi 60’ın üzerinde olmasına rağmen, sonunda gurur duyabileceği anne ve babasını buldu. Şimdi kaç yaşında olduğunun önemi olmaksızın Ayla onlar için hala 5 yaşındaki o küçük tatlı kız”.

Bu görüşmeden çok kısa bir süre sonra Sülayman Astsubay vefat eder ve Ayla tekrar babasız kalır.

KORE GAZİLERİ

Türkiye Muharip Gaziler Derneği Başkanı Beyazıt Yumuk, 19 Ağustos 2022 tarihinde, basına yapmış olduğu açıklamada;

“Şu anda Türkiye’de yaşayan Kore Gazisi 750’dir.  Gazilerimizin bir kısmı da rahatsız. Bizim amacımız bütün Kore gazilerini derneğimizin çatısı altında toplamak ve onlara hizmet etmek. Kore askeri ataşesi de sağ olsun Türkiye’ye geldiğin beri bizimle beraber dolaşıyorlar. Onlar Kore için hayatlarını ortaya koydular. Dolayısıyla da Kore Devleti de bir ahde vefa örneği sergileyerek onlarla her zaman ilgilenmektedirler” dedi.

TEKİRDAĞ’DA YAŞAYAN KORE GAZİLERİ

Tekirdağ’da yaşayan son Kore Gazisi Ahmet Vulkan, 5 Kasım 2021’de vefat etmiş ve aynı gün ikindi namazını müteakip, Tekirdağ Valisi sayın Aziz Yıldırım’ın da katıldığı Cenaze Töreni ile Yeni Şehir Mezarlığı’na defnedilmiştir. Ruhu şad, mekanı cennet olsun!

Kore Savaşı’nın tüm Şehit ve Gazilerini saygıyla anıyorum!….

 

Recep YILDIZ

Em.Top.Kur.Alb.

TESUD Tekirdağ Şube Başkanı

 

 

 

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.