24 TEMMUZ 1923 LOZAN BARIŞ ANTLAŞMASI’NIN İMZALANMASI

24 TEMMUZ 1923 LOZAN BARIŞ ANTLAŞMASI’NIN İMZALANMASI

Son yıllarda, “Lozan zafer değil, hezimettir” diye geveleyenlerin daldıkları rüyada saçmaladıkları ve etraflarını sarmış birkaç zavallıyı da ikna ettikleri palavraları duydukça içim parçalanıyor, Kurtuluş Savaşı Şehitlerimizin kemiklerinin sızladığını hissederek kahroluyorum.
LOZAN ANLAŞMASI HAKKINDA NELER SÖYLENİYOR
* Lozan’ı zafer falan zannetmeyin, apaçık bir yenilgidir.
* İmzalanmasının üzerinden hele bir asır geçsin, bilmem nemizi işte o zaman göreceğiz.
* Birileri bize Lozan’ı zafer diye yutturmaya çalıştı… Şöyle bağırsan sesinin duyulacağı adaları biz Lozan’la verdik.
* Lozan’da sadece toprak kaybetmedik…. Lozan’ın gizli maddeleri var.
TARİHİ OLAYI ÇARPITMAYA BİR ÖRNEK
“Birileri bize Lozan’ı zafer diye yutturmaya çalıştı. Şöyle bağırsan sesinin duyulacağı adaları biz Lozan’la verdik.” sözü doğru değildir. Lozan Barış Antlaşması ile Türkiye, Meis Adası dışında önemli bir ada kaybetmemiştir. Adalar, Lozan Antlaşması’ndan 10 yıl önce kaybedilmiştir.
Oniki adayı, Balkan Savaşları öncesi İtalyanlara bırakan Osmanlıdır. Yani kurtuluş savaşının konusu değildir. Lütfen bu tarihi gerçekten yola çıkalım. Ne yazık ki Rodos ve Oniki adayı 1911-1912 döneminde kaybettik.
Oniki Ada, Lozan’da İtalyanlara, II. Dünya Savaşı’ndan sonra da 1947 Paris Antlaşması ile Yunanistan’a verilmiştir.
Dolayısıyla, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 29 Eylül 2016 tarihinde Muhtarlarla yaptığı toplantıda söylediği “Bizim olan adaları Lozan’da kaybettik” ifadesi ve bu konuda İsmet Paşa’yı suçlaması gerçeği yansıtmamaktadır.
SEVR’İ GÖRMEDEN LOZAN ANTLAŞMASI’NA SALDIRIYORLAR
Sevr’i görmeden Lozan Antlaşması’na saldırıyorlar. Çünkü Lozan Atatürk’e, Sevr Vahdettin’e ait. Dert Vahdettin’i aklayıp Atatürk’ü “batıcı, İslam düşmanı” göstermek.
Örneğin, Dr. Mehmet Hakan Sağlam, “Lozan’da sadece toprak kaybetmedik” diyor ve Lozan ile cumhuriyetin ilan edildiğini, Ankara’nın başkent olduğunu, camilerin satıldığını ve kapatıldığını, tekke, zaviye ve türbelerin kapatıldığını, şapka ve medeni kanunun kabul edildiğini, yeni Türk alfabesiyle bir gecede cahil bırakıldığımızı, ezanın Türkçeleştirildiğini, Türkiye’nin Milletler Cemiyeti’ne kabul edildiğini, Ayasofya’nın müzeye dönüştürüldüğünü, Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin imzalandığını da belirtiyor.
Sağlam , Atatürk ve İsmet İnönü’ye iftira atıp hakaret ettiği gerekçesiyle, 17 Kasım 2017 tarihinde, 1 yıl 8 ay hapis cezası almıştır.
ANZAK KOYU’NU İNGİLTERE’YE Mİ VERDİK?
Sağlam ve Mustafa Armağan gibileri Lozan’ın 129. maddesiyle Anzak Koyu’nun İngiltere’ye verildiğini iddia etmektedir. Lozan’ın 124-136. maddeleri “Mezarlıklar” başlığını içerir. Oysaki verilen toprak değil savaş esnasında Türkiye ve Yunanistan’da ölen İngiltere, Fransa ve İtalya’nın asker ve sivil yurttaşları için mezarlar, mezarlıklar, toplu ceset çukurları ve anıtlar kurulması amacıyla arsaların kullanım (yararlanma) hakkıdır. Sadece buralardan kira bedeli, resim ya da vergi alınmayacaktır. 128. maddede gösterilmiştir.
Derin Tarih Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Armağan, “Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret” suçundan,31 Ekim 2017 tarihinde, 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılmıştır.
VAHDETTİN’İN ONAYI OLMADAN ANADOLU İŞGAL EDİLEBİLİR MİYDİ?
Vahdettin, 1923’te Mekke’de yayımladığı bildiride “bize Sevr’i dayatıp 24 saat süreniz var, dediler. Ben de vakit kazanmak için antlaşmanın hükümetçe kabulüne taraftar göründüm. Nasıl olsa onay aşamasında önüme gelecekti. Nitekim Sevr Antlaşması’nı tasdik etmedim” diyor ama 30 Ekim 1918’de imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması ile İzmir, Adana, Eskişehir, Uşak, Afyon, Aydın, Urfa, Mersin şehirleri onun teslimiyeti, onayı olmasa kolayca işgal edilir miydi?
Tabi bilgisi yetersiz, analiz düzeyi zayıf olanlara hemen “Mustafa Kemal Paşa’yı işgallere direnmesi için padişah gönderdi” diyorlar ama Anadolu’ya padişah tarafından Rumlara direnen Türklerin elindeki silahları toplaması için gönderildiğini söylemezler. Askeri terhis ettiren, silahlarını toplattıran padişah mı direnecekmiş!
VAHDETTİN SEVR’İ (ZIMNEN) ONAYLAMIŞTIR
19 Nisan 1920’de San Remo’da toplanan Barış Konferansı’nda, İtilaf devletleri padişahlığın varlığına ve İstanbul’un Osmanlı’da kalmasına izin veriyordu. İstanbul 16 Mart 1920’de işgal edilip Meclis dağıtıldığı için barış şartlarını görüşmek üzere Vahdettin’in başkanlığında 22 Temmuz günü Saltanat Şurası toplandı. Konuşmaların sonunda Vahdettin “kabul edenler ayağa kalksın, kabul etmeyenler otursun” demiştir. Damat Ferit ve diğerleri ayağa kalkmış, Rıza Paşa çekimser olduğunu söylemiştir.
Padişah “zaman kazanmaya çalıştı” da madem neden 16 Mart’ta Meclis-i Mebusa’nın işgalcilerce dağıtılmasına tepkisiz kalmıştır?
Saltanat Şurası’nda ayağa kalkıp gitmesini kimisi “onaylamadığı” şeklinde yorumlasa da hayat memat meselesinde “halife-padişah” ünvanına sahip birinin direnmesi gerekmez miydi?
“Meclis kapandığı için Vahideddin imzalayamadı, padişah imzalamadıkça yürürlüğe girmez” diyorlar. Meclisi kendisi kapattı. Zaten meclis kapatıldığı için Şura’yı toplamadı mı?
Şura, Meclis yerine geçmiştir. Şura’da “antlaşmayı kabul edenler ayağa kalksın, kabul etmeyenler otursun” demesi, ayağa kalkması ve böylece Şura’dakileri yönlendirmesi, Şura’nın onaylaması “padişahın resmi onayı” anlamına gelir.
Lozan’a “hezimet” diyenler önce Sevrcilere söz söylesin de görelim!
SEVR ANTLAŞMASI (10 AĞUSTOS 1920)
Sevr Antlaşması, I. Dünya Savaşı sonrasında İtilâf Devletleri ile Osmanlı İmparatorluğu hükümeti arasında 10 Ağustos 1920’de Fransa’nın başkenti Paris’in 3 km batısındaki Sevr (Sèvres) banliyösünde bulunan Seramik Müzesi’nde (Musée National de Céramique) imzalanmış antlaşmadır. Sevr Antlaşması 433 maddeden oluşmaktaydı.
ANLAŞMAYI KİMLER İMZALADI?
Antlaşma İtilaf Devletleri (Britanya İmparatorluğu, Fransa, İtalya, Japonya, Ermenistan, Belçika, Yunanistan, Hicaz Krallığı, Polonya, Portekiz, Romanya, Sırp, Hırvat ve Sloven Krallığı, Çekoslovakya) ile mağlup Osmanlı İmparatorluğu arasında imzalandı. ABD Osmanlı İmparatorluğu ile savaşmadığı, SSCB ise henüz Milletler Cemiyeti üyesi olmadığı için imza atmadılar.
Osmanlı heyetinde şu isimler yer alıyordu: Eski Maarif Nazırı (milli eğitim bakanı) Bağdatlı Mehmed Hadi Paşa, eski Şura-yı Devlet (Danıştay) reisi Rıza Tevfik Bey ve Bern Sefiri Reşat Halis Bey.
SEVR ANLAŞMANIN SONUÇLARI
Antlaşmanın yürürlüğe girmesi için önce Meclis-i Mebusan’ın antlaşmayı görüşüp kabul etmesi, sonra da imzalamak üzere Vahdettin’e göndermesi gerekiyordu. Fakat antlaşma imzalandığı tarihte Meclis-i Mebusan kapalı (Mart 1920’de faaliyeti sonlandı ve Nisan 1920’de kapatıldı) olduğundan antlaşma mecliste görüşülemedi ve padişahın önüne gelmedi.
Ankara’daki Büyük Millet Meclisi antlaşmayı sert bir bildiri ile kınadı ve Antlaşmayı imzalayanlar ile Saltanat Şurası’nda olumlu oy kullananları 19 Ağustos 1920 tarihinde vatan haini ilan etti. Antlaşmada imzası bulunan Heyet üyeleri 23 Nisan 1924 tarihinde TBMM tarafından 150’likliler listesine eklendi. 28 Mayıs 1927 tarihli yasayla ise yurttaşlıktan çıkarıldılar.
LOZAN ANTLAŞMASI (24 TEMMUZ 1923)
Lozan Antlaşması 24 Temmuz 1923 tarihinde İsviçre’nin Lozan kentindeki Rumine Sarayı’nda TBMM temsilcileri, Birleşik Krallık, İtalya, Fransa, Yunanistan, Romanya, Bulgaristan, Portekiz, Belçika ve Yugoslavya tarafından imzalanan bir barış antlaşması.
Lozan Antlaşması, İsmet İnönü tarafından imzalanmıştır. Lozan Antlaşması 143 maddeden oluşmaktadır.
LOZAN ANTLAŞMASI’NIN SONUÇLARI
Lozan Antlaşması sayesinde Türkiye Cumhuriyeti resmi olarak İtilaf Devletleri tarafından tanındı. Sevr Antlaşması feshedildi. Kapitülasyonlar tamamen kaldırıldı. Türkiye’nin verdiği bağımsızlık mücadelesi çok sayıda ulusa ilham kaynağı oldu. Rum ve Ermeni iddiaları sonlandı. Batılı devletlerle ilişkiler yumuşadı ve inkılaplara zemin hazırlandı. Kürdistan’ın kurulmasının önüne geçildi. Barış sağlandı.
LOZAN ANTLAŞMASI’NIN GİZLİ MADDELERİ VAR MI?
Lozan antlaşması bütün hükümleriyle maddelerde geçirilmiştir. Bu hükümler Lozan Antlaşmasına katılan tüm devletler tarafınca onaylanmıştır. Bu sebeple Lozan antlaşmasının gizli maddeleri yoktur. Eğer gizli maddeler var olsaydı işine yaramayan herhangi bir ülke bunu ortaya çıkaracaktı. Antlaşmanın gizli olan tarafı yoktur, maddeler başından beri olduğu gibi konuşulmuş karar verilmiştir. Öyle ki Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin özel telgraf konuşmaları bile yayınlanmıştır. Aynı şekilde Lord Curzon’un Londra ile yaptığı yazışmalar da İngilizce olarak yayınlamıştır. Bu yazışmalar incelendiği zaman antlaşma en ince ayrıntısı ile ortaya çıkmaktadır.
ATATÜRK, NUTUK’TA LOZAN’I ŞÖYLE ANLATIR
“Bu antlaşma, Türk milletine karşı, yüzyıllardan beri hazırlanmış ve Sevres Antlaşması ile tamamlandığı sanılmış büyük bir suikastın sonuçsuz kaldığını bildirir bir belgedir. Osmanlı tarihinde benzeri görülmemiş bir siyasi zafer eseridir!”
İSMET ÖLÜR, O BAYRAK ORADAN KALKMAZ!”

Lozan görüşmeleri sırasında, Lozan polis yetkilisi İnönü’ye: “Suikast duyumu aldık, aracınızdaki Türk bayrağını indirin” talebinde bulunur.
İnönü: “Ben ölürsem yerime bir başkası gelir ve bu araca biner. Bayrak yerinde kalacak” der.

Ey İsmet Paşa düşmanları, duyun, duyun! Okuyun bunları, bilin, öğrenin.

KİMDİR İSMET İNÖNÜ?

İsmet İnönü; bu ülkede Başbakanlık yaptı. Cumhurbaşkanlığı yaptı. Siyaseti katmıyorum.
Çok iyi bir satranç oyuncusuydu.
Fransızca, İngilizce ve Almanca konuşurdu.
Viyolonsel çalardı hatta Andre Zirkin’den ders alırdı.
Felsefe okurdu. Gogol ve Goethe’nin tüm eserlerini okumuştu. Hem de İngilizcelerini okumuş.
Opera meraklısı ve en çok Aida’yı seyretmiş,
Savaş meydanlarından geliyor. I. ve II. İnönü savaşlarının komutanı, Çok iyi bir kurmay.
Cumhurbaşkanlığı sırasında köşkte fizik deneyleri için laboratuvar kurmuş,
Osmanlı paşaları arasında, Askeri idadi, Harbiye ve Kurmay Mekteplerini birincilikle bitiren tek adam.
Abdülhamit tarafından madalya takılmış.
Karısına evlilik hediyesi olarak piyano almış. (Karısına piyano hediye etmiş kaç adam çıkar?)

HALİDE EDİP ADIVAR ANLATIYOR

O gün kara kara düşünüyorduk. Elimize Malatya’dan bir mektup gelmişti. İsmet İnönü’nün oğlu İzzet daha bebek yaşta vefat etmişti… Bunu İsmet Paşa’ya nasıl derdik? Sonra kapı çaldı. İsmet Paşa girdi içeri, mektubu istedi… Verdik.
Mektuba baktı. Gözleri doldu ve çıktı gitti. Biz Malatya’ya gidecek sandık. O cepheye gitti. Ülkesi oğlundan daha önemliydi…

Kurtuluş Savaşı ve akabinde yapılan Lozan Barış Antlaşması ile Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasını sağlayan başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü olmak üzere tüm kahramanlarımızı saygı, sevgi ve minnetle anıyorum. Hepsinin ruhları şad olsun!

Recep YILDIZ
Em.Top.Kur.Alb.
TESUD Tekirdağ Şube Başkanı

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.