YENİ YILDA MUTLU VE UMUTLU OLMAK İÇİN…

İbrahim BİRELMA

Dünyadaki tüm canlılar içinde yalnızca insanlara özgü olan gülmek eylemi, türümüzü ayrıcalıklı kılan unsurların en önemlisidir. Çünkü gülmek, kişi mutlu olduğu zaman kolayca beliren, ayrıca da gülmesinin nedeni o kişiyi mutlu eden bir durumdur. Sonuçta, “gülmek mutluluk belirtisidir” diyebiliriz.
Bilindiği gibi, mutsuz insanlar çok gülmezler. Mizahçılar toplumun gülmesini engelleyen nedenleri eleştirerek mutsuz kişilerin gülmesini sağlarlar.
Uzun zamandır bırakın gülmeyi, gülümsemeyi bile unuttuk. Bunun birkaç nedeni var. Mesela gülmek ayıp… Mesela bu pahalılıkta gülecek halimiz yok ya… Mesela bu baskı ve yasaklar ortamı insanı gülmekten caydırıyor.
2023’ü geride bıraktık…
Yeni yılınızı kutlarken, yeni yılda sevdiklerinizle bir gün oturup yaşamınızda sizi güldüren olayları, kişileri anımsayıp konuşun ve gülün. İnanın mutlu olacaksınız… Sizi üzen, sıkıntılar yaratan durumları anımsamak yeniden mutsuz ve karamsar olmanıza neden olur, başka bir şeye yaramaz. Oysa, güldüklerinizi anımsamak, şu anda yaşadığımız sorunların üzüntüsünü hafifletecek, sizi daha güçlü ve yaşama karşı umutlu yapacaktır. Gülün, güldükçe yaşamı seveceksiniz… Hele mutlu olup gülmenizi engelleyen nedenler ülkeden yok olunca…
(Kandemir Konduk ve Müjdat Gezen, Güldüklerimiz, Cumhuriyet Kitapları, Ekim 2023).
Yeni yıla girerken okurları biraz gülümsetecek ve düşündürecek üç fıkra sunuyoruz:
– Neyzen Tevfik’den bir fıkra:
– Çevresindeki bazı hayranları, Neyzen’e yaygın ününden dolayı mebus olması konusunda ısrar ederler. Bu urarlar karşısında Neyzen, “Mebus olacağım da ne yapacağım? Diye sorar. Arkadaşları; “Kolay canım, memleket yararına bir durum olursa parmak kaldıracaksın” der. Parmağını havaya kaldıran Neyzen: “Bunu yapmak için Ankara’ya kadar gitmeye gerek yok ki” der ve daha sonra da arkadaşlarına şu ünlü dörtlüğünü okur:
“Kime sordumsa seni doğru cevap vermediler / Kimi alçak, kimi hırsız, kimi deyyus dediler / Künyeni almak için partiye ettim telefon / Bizdeki kayda göre şimdi o mebus dediler.” (Nüktedan Neyzen Tevfik, Süleyman Bulut, Pupa Yayınları, 2011).
– Süleyman Demirel’den bir Fıkra:
– Güniz Sokak’taki ilk saatlerinde bir gazeteci Demirel’e “Türkiye’nin yüzde 70’i sizi çok seviyor” dedi. Demirel gülerek “Demokrasilerde yüzde 30-40 daha sağlıklıdır” dedi. Ve “Yüzde 70 çoğunlukta bir yanlışlık, hile vardır!” diyerek Demirel Güniz Sokak’taki ilk fıkrasını anlattı: “Bir kedi ağzında büyük bir peynir dilimiyle, deliğin ağzında duran fareye; o delikten çık, hemen şu karşıdaki deliğe gir, sana ağzımda tuttuğum bu peyniri vereyim. Fare biraz düşündükten sonra, “mesafe çok kısa, ödül de çok büyük; bunda bir hile var! Diyerek teklifi reddetmiş! (Şakir Süter, Fıkralar Fıkracılarımız, Başlık Yayın, Eylül 2007).
Açlık Sınırı İçin Onlar ve Biz…
Amerika, İngiltere ve Türkiye Başbakanları bir araya gelmiş ve toplantı sonunda basının sorularını yanıtlıyorlarmış. Gazeteci sormuş: “Ülkeniz de 4 kişilik bir aile ne kadar gelirle rahat bir hayat sürebilir, siz onlara ne kadar ödüyorsunuz?
– ABD Başbakanı: Amerika’da 4 kişilik bir aile 2000 dolar ile rahat bir yaşam sürer. Biz onlara 3500 dolar ödüyoruz, geri kalan 1.500 doları naparlar bilmiyoruz.
– İngiltere Başbakanı: İngiltere’de bir aile 1.800 pound ile rahat yaşar. Biz onlara 2.800 veriyoruz, 1.000 pound nereye gider bilmiyoruz.
– Türkiye Başbakanı: Türkiye’de açlık sınırı 800 YTL’dir. Biz onlara 420 YTL veriyoruz, geriye kalan 380 YTL’yi nereden buluyorlar, biz de anlamış değiliz!
Not: Komedi filmlerini birlikte izleyenler, filmi yalnız izleyenlerden yüzde 30 fazla gülüyorlar. Bilim adamları bu durumu, “Gülme duygusu insan ilişkilerini güçlendirir ve kişiye bir yere ait olma hissi verir. Bu nedenle biri gülünce biz de güleriz.” (Şükrü Kızılot, Patlıcanın Dalkavuğu, Yaklaşım Yayınları, 2007).