9 EYLÜL 1922 İZMİR’İN KURTULUŞU (İZMİR’İN MUSTAFA KEMAL’DE SAKLI HATIRALARI)

9 EYLÜL 1922 İZMİR’İN KURTULUŞU                                          (İZMİR’İN MUSTAFA KEMAL’DE SAKLI HATIRALARI)

9 EYLÜL 1922 İZMİR’İN KURTULUŞU
Türk ordusu tarafından 26 Ağustos 1922’de başlatılan Büyük Taarruz, Kurtuluş Savaşı’nın son safhası idi. Kesin sonuç beş gün içinde elde edildi; 01 Eylül 1922’de Başkomutan Mustafa Kemal Paşa ordulara bir bildiri yayımlayarak “Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir. İleri!” tarihi emrini verdi ve 2 Eylül’de Uşak’a girildi. Dumlupınar Meydan Muharebesi’nde Yunanistan Küçük Asya Ordusu’nun başkomutanı General Nikolaos Trikopis tutsak edildi.
Türk birlikleri, İzmir’e doğru hızla ilerledi. Yunan birlikleri ve Rum siviller Anadolu’dan çekildiler. 9 Eylül 1922 sabahı Ahmet Zeki Bey komutasındaki 2. Süvari Tümeni, ardından Mürsel Paşa komutasındaki 1. Süvari Tümeni birlikleri İzmir şehrine girdi. Ardından 5. Süvari Kolordusu Komutanı Tuğgeneral (Mirliva) Fahrettin Paşa, komutasındaki birliklerle saat 10.00’da İzmir’e girdi.
Türk süvarileri üç yılı aşkın süredir yas çeken İzmir halkının sevinç göz yaşları arasında İzmir’e girdi.
İzmir’de Türk halkının sevinci o denli büyüktü ki askerlerimiz çiçek yağmuru altında kaldı.
Türk bayrağı Hükümet Konağına ve Kadifekale’ye çekildi.
9 EYLÜL SADECE İZMİR’İN DEĞİL BİR MİLLETİN KURTULUSUDUR
Mustafa Kemal Paşa’nın ordulara 1 Eylül’de verdiği tarihi emirle başlayan ve 18 Eylül 1922 tarihine kadar yapılan Takip Harekâtı ile bütün Batı Anadolu’daki Yunan askerleri Türk sınırları dışına çıkarılmıştır.
15 Mayıs 1919’da İzmir’e çıkıp, Anadolu’nun hemen yarısını istila ederek, burada Yunan Asya İmparatorluğu’nu kurmak rüyasıyla üç seneyi aşkın bir süre içinde anayurdumuza saldıran düşman orduları, nihayet 18 Eylül 1922 gününde tek bir er kalmamak suretiyle vatanımızın bu bölgesinden tamamen temizlenmiş oldu.
Mağlup Yunan kuvvetlerinden İzmir’e dönebilen 12.000 kişilik grup, savaş gemilerine bindirilerek Yunanistan’a gönderilmiştir.
Takip harekâtının başarı ile sonuçlanması yalnız Batı Anadolu’yu Yunanlılardan temizlemekten ibaret değildir. Türk ordusunun yaptığı bu harekât ile, İzmit bölgesinden İstanbul Boğazı’na, Balıkesir bölgesinden Çanakkale Boğazı’na kadar hayati önem taşıyan diğer stratejik hedefler de büyük bir ustalıkla İtilaf Devletleri’nin işgalinden, olaysız olarak ve barış yoluyla kurtarıldı.
Türk Ordusunun kazandığı bu zafer, Mudanya Ateşkes Antlaşması’na giden süreci başlattı. Türkiye, Mudanya Ateşkes Antlaşması’ndan sonra 24 Temmuz 1923’te Lozan Barış Antlaşması’nı imzaladı. Böylece Türk milleti, varlığını bütün dünyaya kabul ettirmiş, Türk devleti de tam bağımsızlığını kazanmış oldu.
HİÇ DÜŞÜNDÜNÜZ MÜ, BÜYÜK TAARRUZ’DAN NEDEN SADECE BİR TANE “EFSANE FOTOĞRAF” VARDIR
26 Ağustos 1922. Afyon Kocatepe. Saat 11’di. Büyük taarruz şafak vakti saat beşte başlamıştı, Mustafa Kemal hamleleri adım adım takip ediyor, sahra telefonuyla emirler yağdırıyordu, bi ara diğer komutanların yanından ayrıldı, tek başına, uçurum kenarına kayalıklara doğru yürüdü, dürbünle düşman hattına bakıyordu, dalgın, düşünceliydi, parmaklarını cigara içer gibi dudaklarına götürdüğü an… Deklanşöre bastı Etem Tem.
Yedek subaydı. Mülkiye mezunuydu. İstanbul’da fotoğrafçılık yapıyordu. Kuvayi milliye’nin resmi fotoğrafçısıydı, büyük taarruz’u kare kare görüntülemişti.
“İşte o an”dan sonrasını, 1960 yılında Ulus gazetesi için yapılan röportajda, Fikret Otyam’a anlattı.
“Tek başına, kayalık tepenin ucuna geldi, başparmağı dudaklarının arasındaydı, objektifimi çevirdim, adeta nefes almıyordum, deklanşöre bastım. Günler geçti, 2 Eylül’de Uşak’a girdik. Vakit yoktu. Ahır bozması bir yerde filmi yıkadım. Fotoğraflar birbirinden güzeldi. Hemen dört tane yaptım, ertesi sabah koşarak götürdüm, içeri aldılar, berberi tıraş ediyordu, odada bir masa, bir portatif karyola, iki iskemle vardı, fotoğrafları aldı, baktı, “çok güzel” dedi.
“9 Eylül… İzmir’e girdik. Günbatımına yakındı, ilk işim bir fotoğrafçı aramak oldu, bir Rum fotoğrafçı buldum. Kocatepe’de çektiğim filmleri verdim, sabah gelip almak üzere ayrıldım, karargaha, Bornova’ya döndüm, ertesi sabah erkenden otomobille İzmir’e indim ama, görmeliydiniz, cayır cayır yanıyordu İzmir, ahali sokaklara yollara dökülmüştü, ne dost belliydi ne düşman, fotoğrafçı dükkanının olduğu yere güçlükle varabildim, fakat ne göreyim, gözlerime inanamadım, dükkan yanmıştı, elimde kala kala Uşak’taki o ahır bozması yerde yıkayabildiğim bir kaç fotoğraf kalmıştı, ötekilerin hepsi İzmir’deki fotoğrafçı dükkanıyla birlikte kül oldu.”
Evet… Maalesef işte bu hazin sebeple, büyük taarruz’a dair 26 Ağustos’tan başka fotoğrafı yoktur Mustafa Kemal’in, tek karedir.
13 EYLÜL 1922 BÜYÜK İZMİR YANGINI
1922 İzmir Yangını veya yabancı kaynaklarda kullanılan terimle; Büyük İzmir Yangını (Great Fire of Smyrna) ; 13 Eylül 1922 günü Basmane’de başlayan ve 18 Eylül 1922 ye kadar devam eden , İzmir şehir merkezini geniş ölçüde tahrip eden yangındır.
Yangının dönem belgelerinin büyük bir çoğunluğunda “yangını şehirde kalan Ermenilerin kışkırttığı” bilgisi yer almaktadır. Büyük Taarruz başladığı anda, Yunan subay ve askerlerinin ağızlarından; ‘İzmir’i Türklere bırakmaya mecbur kalırsak yakacağız’ şeklinde sözler duyduğunu ifade eden İtfaiye Şefi Greskoviç, raporunda bunu belirtmiştir.
13 Eylül günü öğleden sonra Ermeni mahallesinden başlayan İzmir yangını, rüzgârın etkisiyle tüm Frenk mahallesini sarar. Bu yangın sonucunda İzmir’de 25.000 ev ve iş yeri yanar.
MUZAFFER KOMUTAN İZMİR’DE
Belkahve’den tarihi günü izleyen başkomutan Mustafa Kemal Paşa, yanında Fevzi ve İsmet paşalar olduğu halde, 10 Eylül 1922 saat 14.00 civarında İzmir’e girdi ve Fahrettin Paşa ile buluşarak doğruca Hükümet Konağı’na gitti. Konağın balkonundan, başarıyı millete mal eden kısa bir konuşma yaptı.
Gazi Mustafa Kemal; 10–11–13 Eylül tarihlerinde Karşıyaka İplikçizade Köşkü’nde kalır. Bu ev, serilen Yunan bayrağına Gazi’nin kaldırtıp, basmadığı evdir.
Başyaver Salih Bozok, Başkomutan için İzmir’de kalacağı güvenli bir konut aramaktadır. 10 Eylül günü Uşakizade Köşkü ne ulaşan Salih Bey, bahçıvandan Latife Hanım’ın İzmir’e Gazi Paşa’yı karşılamak için geldiğini öğrenir.
13 Eylül günü, Gazi Uşakizade Köşkü’ne resmi olarak ilk kez ziyarete gelir ve Latife Hanım ile tanışır.
GAZİ MUSTAFA KEMAL UŞAKİZADELERİN KONAĞINDA
14 Eylül 1922 günü, bir gece önce başlayan İzmir yangını sürerken, Gazi’nin arabasının yönü Göztepe’deki köşktür. Gazi’nin Uşakizade Köşkü’ne gelişi, onun ve Latife Hanım’ın kaderini değiştirecektir.
Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın bu köşke ilk gelişiyle başlayan konukluk, ikinci gelişinde evlilikle sonuçlanır. Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın 14 Eylül 1922 ile 22 Şubat 1924 arasında yaptığı beş İzmir ziyaretinde, Uşakizade Köşkü Gazi’ye toplam doksan bir gün ev sahipliği yapar;
*Gazi Mustafa Kemal Paşa ilk defa İzmir’in kurtuluşunun altıncı günü, 14 Eylül 1922’de Uşakizade Köşkü’ne gelmiştir. Bu gelişinde 16 gün kalan Gazi, Köşkü “Başkomutanlık Karargâhı” olarak kullanmıştır. Bu süreçte yerli ve yabancı birçok devlet adamı ve gazeteci, köşkte Gazi Mustafa Kemal Paşa’yı ziyaret etmiştir.
*Zübeyde Hanım, 14 Ocak 1923 tarihinde Karşıyaka’daki Uşakizade Köşk’ünde vefat etmiştir. Annesinin ölümü üzerine İzmir’e gelen Gazi Mustafa Kemal Paşa, 29 Ocak 1923 tarihinde Latife Hanım’la Göztepe’deki bu köşkte kıyılan nikah ile evlenmiştir. Nikah; günümüz medeni nikâhının öncülüğünü yapmıştır.
*Uşakizade Köşk’ünde üçüncü kalışında; “İktisat Kongresi”nin açılış hazırlığını ve açış konuşmasını yapan Gazi, eşi Latife Hanım’ı yanına alarak Ankara’ya dönmüştür.
*Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın köşke dördüncü gelişinde ise, yanında iki Bakan konuğu vardır.
*Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın beşinci ve son gelişi; 2 Ocak 1924 – 22 Şubat 1924 tarihleri arasında gerçekleşir. Gazi’nin Uşakizade Köşkü’nde 53 gün misafir kaldığı bu dinlenme gezisi, O’nun Cumhurbaşkanı olarak İzmir’e ilk gelişi olması açısından da başka bir önem taşımaktadır.
LATİFE HANIM
Latife Hanım; Uşakizade Muammer Bey’in üçü kız, üçü erkek olan çocuklarının en büyüğüdür. 1900 doğumlu olan Latife Hanım, ilkokulu Uşakizade Köşkü’nün bahçesindeki “Camlı Köşk”te özel öğretmenlerle okumuştur. İstanbul Arnavutköy Amerikan Koleji’nde liseyi bitirdikten sonra Fransa’daki Sorbonne Üniversite’sinde Hukuk ve Siyaset eğitimi almıştır. Dört lisan bilen Latife Hanım, İzmir’in kurtuluşunu görebilmek için, Sakarya Meydan Savaşı’nın kazanılması üzerine İzmir’e dönmüştür.
29 Ocak 1923 ile 5 Ağustos 1925 tarihleri arasında Gazi Mustafa Kemal Paşa’yla 2 yıl, 5 ay, 5 gün evli kalan Latife Hanım, 13 Temmuz 1975’te İstanbul Harbiye’de vefat etmiştir. Mezarı Edirnekapı Şehitliği’ndedir.
ATATÜR’ÜN HAYATINDA İZMİR
Milli Mücadeleden Önce Mustafa Kemal’in İzmir’i Ziyaretleri : (3 defa)
* Mustafa Kemal ilk olarak 1905 Şubatında İzmir’i görmüştür. İstanbul Limanı’ndan kalkan bir Nemse Vapuruyla Beyrut’a sürgüne giderken birkaç saatliğine İzmir’e uğramıştır.
*Mustafa Kemal Eylül 1907 de Selanik’e geçerken İzmir’e uğramıştır ki bu onun şehre ikinci gelişidir.
*Üçüncüsü Ekim 1911’de Vapurla Trablusgarb’a giderken, İzmir’e uğramıştır.
İzmir’in Kurtuluşundan Sonra Atatürk’ün İzmir’e Gelişleri : (14 defa)
Gazi Mustafa Kemal 10 Eylül 1922’de İzmir’e geldikten sonra 29 Eylül 1922’de İzmir’den ayrılmıştır. Bu tarihten sonra, 1923-1934 yılları arasında 13 defa daha İzmir’i ziyaret etmiştir.
Bu 14 ziyaretten 5 tanesinde Uşakizade Konağı’nda kalmıştır.
Atatürk’e İzmir Hemşehriliği
İzmirliler Atatürk’e 14 Eylül 1922 tarihinde hemşehrilik teklif ederler ve Atatürk tarafından kabul edilir.
İZMİR SUİKASTİ
İzmir Suikasti 1926 yazında İzmir’de Mustafa Kemal’e karşı yapılması tasarlanan bir suikast girişimidir. Suikast gerçekleşmeden ortaya çıkarılmış, suçlu görülen çok sayıda kişi idamla cezalandırılmışlardır.
18 Haziran 1926 Mustafa Kemal Paşa suikast girişimi hakkında Anadolu Ajansı’na verdiği demeci şu cümleyle bitirdi: “Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır, fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.”
İzmir’in Kurtuluşu’nda şehit olan ve yaralanan askerler ile başta başkomutan Gazi Mustafa Kemal olmak üzere tüm Kurtuluş Savaşı Kahramanlarımızı Saygı, Sevgi ve Şükranla yad ediyorum.
İzmir’in Kurtuluşu’nun 101. Yılı Kutlu Olsun!

Recep YILDIZ
Em.Top.Kur.Alb.
TESUD Tekirdağ Şube Başkanı

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.