MUSTAFA YEL’İN TEKİRDAĞIN DÜŞMAN İŞGALİNDEN KURTULUŞUNUN 100. YILDÖNÜMÜ MESAJI

MUSTAFA YEL’İN TEKİRDAĞIN DÜŞMAN İŞGALİNDEN KURTULUŞUNUN 100. YILDÖNÜMÜ MESAJI
A+
A-

“Bugün Tekirdağ’ın Düşman İşgalinden Kurtuluşunun 100. yıl dönümünü büyük bir onur, coşku ve heyecanla kutlamanın haklı gurur ve sevincini yaşıyoruz.

Bilindiği üzere, Birinci Dünya Savaşı sonrasında yurdumuzun dört bir yanı emperyalist güçler tarafından işgal edilirken özgürlük ve bağımsızlığından hiçbir zaman ödün vermeyen milletimiz, “ya istiklal ya ölüm” diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde kurtuluş mücadelesini başlatmıştır. Milli mücadele döneminde gencinden yaşlısına kadınından erkeğine her kesimden insanımız bütün imkanları seferber ederek, canlarını ortaya koyarak vatan savunmasında mücadele etmiştir.

Kuvay-ı Milliye örgütlerinin yürüttüğü cesurca direniş, Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğindeki düzenli orduyla zirveye ulaşmış İnönü Muharebeleri ve Sakarya Meydan Muharebesinde kazanılan şanlı zaferlerle düşman orduları bozguna uğratılmıştır. Başkomutanlık Meydan Muharebesi 30 ağustos 1922 tarihinde destansı bir zaferle sonuçlanmış ve 30 ağustos zaferi, yurdumuzun sonsuza kadar Türk toprağı olarak kalacağını göstermiş, milletimizin ezelden beri hür yaşadığını ve daima hür yaşayacağını tüm dünyaya kanıtlamıştır.

Kazanılan bu şanlı zaferler sayesinde işgal altındaki diğer topraklarımızda kurtarılmıştır. Bu şanlı destanlardan bir tanesini de Kurtuluş Savaşı sırasında şerefli ve kahramanca mücadele veren Tekirdağ halkı bundan tam 100 yıl önce yani 13 kasım 1922’de Tekirdağ’ımızı yunan işgalinden kurtararak yazmıştır.

Misak-ı milli sınırları içerinde yer alan vatan şairi Namık Kemal’in doğduğu, Çanakkale’nin kahraman alayı 57. Alay’ın konuşlandığı ve sefere çıktığı, Marmara’nın incisi Tekirdağ’ımız 1922 yılının ekim ve kasım aylarında tüm ilçeleri ile beraber özgürlüğüne kavuşmuş, mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü, şehitlerimizin son örtüsü bayrağımız, yeniden göndere çekilmiş, Ezan-ı Muhammedi yeniden okunmaya başlanmıştır.

Kutlu zaferin ardından, küllerinden yeniden doğan milletimiz, birlik ve beraberlik içinde ülkesini ve cumhuriyetini yüceltmek ve güçlendirmek için çok çalışarak bugünlere gelmiş ve Türkiye Cumhuriyeti, gün geçtikçe güçlenen ordusu, kalkınma Yolunda yaptığı atılımlarla dünyanın saygın ülkeleri arasında yerini almıştır. Bizler de atalarımızdan aldığımız ilhamla ilimizi, ülkemizi daha iyi seviyelere taşıma gayretimizi sürdüreceğiz. İnanıyorum ki, bu yüksek ruh ve şuura sahip çıktıkça, yüreklerimizdeki vatan sevgisi ve aidiyeti daim oldukça, ülkemize yöneltilen her türlü tehdit sonuçsuz kalacak; insanlarımız bu topraklar üzerinde ebediyen özgür ve huzurlu yaşayacaktır.

Bu duygu ve düşüncelerle; kutsal vatan topraklarımızın her bir karışı için kahramanlıkla mücadele vererek milletimiz için göğsünü siper etmiş, bu cennet diyarı bizlere vatan yapan başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm şehit ve gazilerimizi rahmet, minnet ve dualarla yad ediyor, Allah’tan Milletimize bir daha o karanlık günleri yaşatmaması dileği ile Tekirdağ’ımızın Düşman İşgalinden Kurtuluşunun 100. yıldönümünü kutluyor, tüm hemşehrilerime selam ve sevgilerimi sunuyorum.”