ATATÜRK’Ü ANMA GENÇLİK VE SPOR BAYRAMI

ATATÜRK’Ü ANMA GENÇLİK VE SPOR BAYRAMI

İbrahim BİRELMA

Mustafa Kemal Paşa’nın Anadolu’ya ayak bastığı ve Milli Mücadele’nin başlangıç günü kabul edilen 19 Mayıs günü, 1938 yılına kadar çeşitli etkinliklerle kutlanmış ve bu yıldan itibaren ise resmi bayram olarak kabul edilmiştir. 1981 yılına gelindiğinde ise 19.3.1981 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 2429 sayılı Kanun ile bayramın ismi “Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı” olmuştur. (Dr. Bengül Salman Bolat, Milli Bayram Olgusu…, Atatürk Araştırma Merkezi, 2012).
Okurlarımızın “Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutluyor, Atatürk ve Gençlik hakkında bazı bilgi ve olayları anımsatmak istiyoruz:
– 19 Mayıs sabahı saat 06.00’da Samsun’dan Anadolu toprağına ayağını basan Mustafa Kemal Paşa’ya göre Savaş barışa giden yolun başlangıcı olmalıydı. Gerçekte onun savaşı; 20 Ocak 1915’te Çanakkkale’deki 19. Tümen Komutanlığına atanmasıyla başlamıştı. 9 Eylül 1922’de Türk ordusunun İzmir’e girişiyle tamamlanacaktı. (7 Yıl8 Ay ve 19 gün süren Savaş sona ermişti). 24 Temmuz 1923’te Lozan Barış Antlaşması’nın imzalanmasıyla Türkiye Barış dönemine girmiştir. (İlker Başbuğ, Gazi Mustafa Kemal Anlatıyor, İdealim: Çağdaş Türkiye, Kırmızı Kedi Yayınevi, Nisan 2023)
– Mustafa Kemal’in kariyerinde “en uzun ve en zor yıl” 1919’dan günümüze “beka krizinin yönetiminde liderlik” mirası olarak üç temel ilkesi şunlardır: 1. Teşkilat kurmak ve yönetmek 2. Hedeften asla vazgeçmemek 3. Hesap verebilir olmak.” Mustafa Kemal’in Anadolu’da Yolculuk söz konusu üç temel ilkenin – 1919 koşullarında – uygulanması ve milletin evladının milli liderliğe yükselişi hikâyesidir. (Hikmet Özdemir, Mustafa Kemal’le Anadolu’da Yolculuk, 2.baskı Haziran 2021, Doğan Kitap).
– 29 Ekim 1933 günü Cumhuriyet’in 10’uncu Yıldönümü kutlanırken, Atatürk’ün kendi el yazısı ile yazdığı yazının son sayfasında, son cümle: “Türk Milleti! Ebediyete akıp giden her on senede bu büyük şereflerle, saadetlerle, huzur ve refah içinde kutlamanı gönülden dilerim. Ne Mutlu Türküm diyene!” sözleriyle bitiyordu. Bu son cümleden önce kâğıda yazdığı şu söz veda anlamlıydı: “Bu söylediklerim hakikat olduğu gün, senden Türk Milleti’nden ve bütün medeni beşeriyetten dileğim şudur: Beni hatırlayınız” (Naim Babüroğlu, Tarihin Kıskandığı Lider, İnkılâp Kitabevi, 2021).
– 16.5.1919’da Bandırma Vapuru Karadeniz seferine çıkacak, İstanbul’dan. Vapurun Kamarotu Hacı Tevfik Bey, Galata rıhtımında eşi ve 14 yaşındaki oğlu Nuri ile vedalaşmakta. Fakat Nuri, Bandırma Vapuru’na kadar gelip Mustafa Kemal’i görmek istiyor.Hacı Tevfik Bey, kıramıyor çocuğunu ve bir sandalla Bandırma’ya doğru kürek çekiyorlar. Mustafa Kemal’in kapısını çalıyor Tevfik Bey; “Efendim Kusura bakmayın oğlum sizinle tanışmayı çok istedi, kıramadım.” Atatürk, soruyor: “Senin adın ne çocuk?” Neşe içinde “Nuri” diyor, karşısında duran çocuk. Atatürk şunu söylüyor ona: “Bak çocuk, bu Vatan hepimizin ama daha çok siz gençlerin, vazgeçmek yok tamam mı?” Bu öykünün anlamı şudur: Atatürk’ü bağımsızlığa, özgürlüğe İstanbul’dan Bandırma’ya kadar giderek bir çocuk uğurladı. Bir çocuk uğurladı onu Kurtuluş Savaşı’na. Ve Hacı Tevfik Bey’in oğlu Nuri, Atatürk’ün yanından hiç ayrılmayacak olan Çankaya Köşkü’nün Kütüphanesi Nuri Ulusu olur. (Le MondeDiplomatigue, Nisan 2023, sh17, Sunay Akın).

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.