Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Yılı’nda, ATATÜRK’ün YÜZ YIL ÖNCEKİ BAZI SÖZLERİ

Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Yılı’nda, ATATÜRK’ün YÜZ YIL ÖNCEKİ BAZI SÖZLERİ

 

 

 

 

 

   İbrahim BİRELMA

 

  • 1 Mart 1923: Atatürk’ün T.B.M.M.’nin birinci devre dördüncü toplantı senesini açış söylevinden: “Bilinmektedir ki izlediğimiz siyaset, barışçı siyasettir. Memleketimizi hiçbir hak ve adalete dayanmayarak çiğnemek ve çiğnetmek girişimi muzaffer ordumuzun fedakârane gayretiyle lâyık olduğu başarısızlığı uğratılmış ve milletimiz, tarihin nadir kaydettiği bir zafer kazanarak sevgili yurdumuzu kurtarmıştır.”
  • 7 Mart 1923:Atatürk’ün İstanbul Erkek Öğretmen Okulu’nun 77. Kuruluş yıldönümü nedeniyle öğretmen ve öğrencilere telgrafı: “Büyük ve asil milletimizin insan gücü üstündeki mücadele ve fedakârlıkları ile kazanılan zaferler pek parlak olmakla beraber, bizi henüz gerçek mutluluk ve kurtuluşa eriştirememiştir. Memleketi ilimi kültür, ekonomi ve bayındırlık alanında da yükseltmek, milletimizin her hususta pek verimli olan kabiliyetlerini geliştirmek, gelecek kuşağa sağlam, değişmez ve olumlu bir karakter vermek lâzımdır. Bu kutsal amaçları elde etmek için mücadeleye atılan aydın kuvvetlerin arasında öğretmenler en önemli ve nazik yeri işgal etmektedirler.
  • 15 Mart 1923: Atatürk’ün Adana Belediyesi’nin şerefine verdiği ziyafette konuşması: “Düşmanlarımızın hakkımızda uzun asırlarda yoğunlaşan hislerini yalnız bugün ki hadiseler ile silebileceğimizi zannetmek, gerçeği ifade etmek olmaz. Biz bunu zaferlerle değil, ancak bugünkü ilerlemeyi kabul, bugünkü bilimin ve uygarlığın istediği hususların hepsine başvurmak ve bütün uygar milletlerin kültür seviyelerine gerçekten erişmekle yapacağız.”
  • 16 Mart 1923: Atatürk’ün Adana Türkocağı’nda tertiplenen Esnaf Cemiyeti çayında konuşması: “Bir milleti yaşatmak için bir takım temeller lâzımdır ve bilirsiniz ki bu temellerin en önemlilerinden biri sanattır. Bir millet sanattan ve sanatkârdan mahrumsa, tam bir hayata sahip olamaz. Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş olur.”
  • 17 Mart 1923: Atatürk’ün Mersin’e gelişi ve Millet Bahçesi’nde toplantı konuşması: “Gerçek refah ve mutluluğa sahip olabilmek için, asıl bundan sonra çalışmak lazımdır. Sizin için zafer ve ilerleme sahası iktisadiyatta, ticarettedir. Bunu takdir ediyorsanız, çok çalışmaya mecbursunuz.”
  • 18 Mart 1923: Atatürk’ün Tarsus Çiftçiler Yurdu’nda konuşması: “Memleketimiz şu iki şeyin memleketidir; biri çiftçi, diğeri asker. Biz çok iyi çiftçi ve çok iyi asker yetiştiren bir milletiz, iyi çiftçi yetiştirdik; çünkü topraklarımız çoktur, iyi asker yetiştirdik; çünkü o topraklara kasteden düşmanlar fazladır.”
  • 18 Mart 1923: Atatürk’ün, Tarsus Gençlik Yurdu’nda konuşması: “Muhterem gençler, hayata mücadeleden ibarettir. Hayatta yalnız iki şey vardır Galip olmak, mağlup olmak. Size, Türki gençliğine bıraktığımız vicdani emanet, yalnız ve daima galip olmaktır ve eminim daima galip olacaksınız.”
  • 21 Mart 1923:Atatürk’ün, Konya Hilâliahmer (Kızılay) Kadınlar Şubesi’nin tertiplediği çayda Konya kadınlarına hitabı: “Daha emin, daha dürüst olarak yürüyeceğimiz yol vardır. Büyük Türki Kadınını çalışmamızda ortak yapmak, hayatımızı onunla birlikte yürütmek, Türk kadınını ilmi, ahlaki, sosyal, ekonomik hayatta erkeğin ortağı, arkadaşı, yardımcısı ve koruyucusu yapmak yoludur.”
  • 21 Mart 1923: Atatürk’ün, Konya Sultanisi’nde tertiplenen çayda öğretmen ve öğrencilere hitabı: “Gerçek kurtuluşu istiyorsak, her şeyden evvel, bütün kuvvetimiz, bütün hızımızla bilgisizliği ortadan kaldırmaya mecburuz.”
  • 24 Mart 1923: Atatürk’ün Kütahya’ya gelişi ve Kütahya Lisesi’nde şerefine verilen çayda öğretmenlere seslenişi: “Memleketimizi, toplumumuzu, gerçek hedefine, saadet hedefine ulaştırmak için iki orduya ihtiyaç vardır. Biri Vatanın hayatını kurtaran asker ordusu, diğeri milletin geleceğini yoğuran kültür ordusu.”
  • 1 Nisan 1923: Atatürk’ün, yeniden seçim kararı hakkındaki önergenin kabulü nedeniyle T.B.M.M.’nde konuşması: “Bütün cihan bilmelidir ki, artık bu Devletin ve bu milletin başında hiçbir kuvvet yoktur, hiçbir makam yoktur. Yalnız bir kuvvet vardır; o da milli egemenliktir. Yalnız bir makam vardır; o da milletin Kalbi, Vicdanı ve Varlığıdır!” (Prof. Dr. Utkan Kocatürk, Kaynakçalı Atatürk Günlüğü, Atatürk Araştırma Merkezi, İkinci Basım, 2007)
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.