TEKİRDAĞ BAROSU 20 KASIM DÜNYA ÇOCUK HAKLARI GÜNÜ AÇIKLAMASI

TEKİRDAĞ BAROSU 20 KASIM DÜNYA ÇOCUK HAKLARI GÜNÜ AÇIKLAMASI

“Çocuklar her türlü ihmal ve istismardan korunmalı, onlar her koşulda yetişkinlerden daha özel ele alınmalıdır.”
Mustafa Kemal ATATÜRK

Çocukları korumak ve yaşam koşullarını iyileştirmek adına 20 Kasım 1989 tarihinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından “Çocuk Haklarına Dair Sözleşme” imzalanmış ve o tarihten günümüze 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü olarak kabul edilmiştir.

Bu sözleşme Türkiye tarafından 2 Eylül 1990 tarihinde imzalanmış ve 27 Ocak 1995 tarihinde de Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Her çocuk, doğuştan bazı haklara sahiptir. Eğitim, sağlık, yaşama, barınma, cinsel ya da psikolojik sömürüye karşı korunma gibi haklara sahip olan çocuklar, yetişkinler ya da diğer çocuklar karşısında savunmasızdır. Bu nedenle çocuklara bazı hakların verilmesi ve bu hakların korunması, tüm çocuklar için çok önemlidir.

İnsan hakları kavramının içinde düşünülmesi gereken çocuk hakları, günümüzde gelişmiş ülkelerde iyi bir şekilde korunurken, gelişmemiş ülkelerde çocuklar sömürüye uğramaktadır. Beslenme ve barınma gibi en temel ihtiyaçlardan dahi mahrum bırakılan çocuklar, eğitim hakkından da uzak kalmaktadır.

2021 yılına ait Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre güvenlik birimlerine gelen veya getirilen çocukların karıştığı olay sayısı, bir önceki yıla göre yüzde 10,8 artarak 499 bin 319’a ulaştı. Bu olaylarda çocukların 207 bin 999’u mağdur olarak, 132 bin 943’ü suça sürüklenme sebebiyle (kanunlarda suç olarak tanımlanan bir fiili işlediği iddiasıyla), 70 bin 905’i bilgisine başvurma amacıyla, 67 bin 518’i kabahat işlediği iddiasıyla, 19 bin 277’si kayıp (hakkında kayıp müracaatı yapılıp daha sonra bulunan) olması sebebiyle, 677’si ise bu nedenlerin dışında kalan diğer nedenlerden dolayı güvenlik birimlerine geldi veya getirildi.

Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi ışığında 2005 yılında yürürlüğe giren Çocuk Koruma Kanunu hala istenilen amaca ulaşamamakta suça sürüklenen çocuklar ve suç mağduru çocuklar açısından ilgili yasanın 5.maddesi kapsamında koruyucu ve destekleyici tedbirler etkin ve verimli bir şekilde uygulanmamaktadır.
Çocukların cezalandırılması ve toplumdan uzaklaştırılması yerine topluma kazandırılmasını öngören bir sistem olmalıdır.

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi verilerine göre 2021 yılında Türkiye’de en az 62 çocuk, çalışırken hayatını kaybetti. İSİG Meclisi’nin konuyla ilgili verileri tuttuğu 2013 yılından bu yana ise ölen çocuk işçi sayısı toplamda en az 556 olarak açıklandı. İSİG, Türkiye’de son dokuz yıl içerisinde ölen çocukların 316’sının tarım ve orman; 57’sinin inşaat 37’si metal; 27’sinin ise konaklama ve eğlence iş kolunda hayatını kaybettiğini duyurdu.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından aynı yıl yayımlanan en güncel rapora göre de, Türkiye’de 5-17 yaş aralığında 720 bin çocuk, işçi olarak çalışıyor. Bu verilerde çalışan çocukların yüzde 30,8’inin tarım, yüzde 23,7’sinin sanayi, yüzde 45,5’inin ise hizmet sektöründe yer aldığı görülüyor.

Hukukumuzda iş sözleşmesiyle çalışan çocukların tümünün kapsama alındığı tek bir kanuni düzenleme yoktur. Bu durum, iş sözleşmesiyle çalışan çocukların, yaptıkları işin niteliğine göre iş mevzuatında farklı kanunların kapsamına girerek farklı koruma düzeylerinden yararlanmalarına neden olmaktadır. İş sözleşmesiyle çalışan tüm çocukları ayrım gözetmeksizin kapsamına alacak tek bir düzenleme yapılması, çocuk işçiliğiyle mücadelede önemli bir adım olacaktır.

Çocuklar ve çocuk haklarına ilişkin yapılan tüm düzenlemelerin çocukların üstün yararı gözetilerek yapılması gerekmektedir. Tüm imkanları elinde bulunduran devletin çocuklar açısından eğitim, sağlık ve barınma gibi temel insani ihtiyaçları karşılaması gerekmektedir. Hiçbir çocuk ayrımcılığa, istismara, kötü muamele ve işkenceye maruz bırakılamaz. Çocuklar insani şartlar altında özgürce ve mutlu bir şekilde yaşamalıdırlar. Bunu sağlamak toplum olarak bizlerin ve tüm devletlerin görevidir.

Tüm çocukların eşit haklara sahip bir şekilde yaşadığı, çocukların çocuk olarak kaldığı bir dünyada yaşamasını temenni ederiz.
Tüm çocuklarımızın haklarının öğretilmesi için gerekli her türlü imkanı sunmaya Tekirdağ Barosu Çocuk Hakları Komisyonu olarak hazırız.
Tüm çocuklarımızın yanında ve çocuk istismarlarının karşısında olduğumuzu bildiririz.
Unutulmamalıdır ki bugünün çocuğunu yarının büyüğü olarak yetiştirmek hepimizin görevidir.